Bir çözelti, iki bileşenin homojen bir karışımıdır. Ana bileşen çözücü, küçük bileşen ise çözünen madde olarak adlandırılır. Çözücünün fiziksel durumuna bağlı olarak, bir çözelti, pirinç gibi bir alaşım gibi bir katı hava gibi gaz halinde ve bir salin çözeltisi gibi sıvı olabilir.Sıvı çözeltiler ayrıca sıvı bir çözücü içinde karıştırılmış gaz veya diğer sıvılar bulundurabilir. Çözücü su ise çözelti sulu olarak adlandırılır. Karbon tetraklorürdeki iyot gibi sudan başka bir çözücü içinde çözünen bir çözünen, sulu olmayan bir çözelti oluşturur.Bir çözücü tüm çözünen maddeleri çözemez. Tuz suda çözülür, ancak yağ ayrışır. Bu nedenle, tuzun çözünür olduğu söylenirken, yağ suda çözünmez.Çözünürlük, belirli bir miktarda çözücü içinde belirli bir sıcaklıkta çözünecek maksimum çözünen miktarıdır. Çözünürlük, hem çözünen ve çözücü moleküller arasındaki moleküller arası kuvvetlere hem de sistemin entropisindeki bir artışa bağlı olan karıştırma eğilimine bağlıdır. Entropi, enerji dağılımının veya bozukluğunun termodinamik bir ölçümüdür.Toplam entropide bir artış olduğunda süreç kendiliğinden meydana gelir. Bir bariyerle ayrılmış iki gazı düşünün. Bariyer kaldırılırsa, iki gaz kendiliğinden karışarak tek, homojen bir çözelti oluşturur.Düşük basınç ve orta sıcaklıkta, bileşenleri arasında önemli moleküller arası kuvvetler yoktur. Yani gazlar ideal gazlar gibi davranır. Burada bir çözelti oluşturmak atomların potansiyel enerjisini düşürmez, ancak kinetik enerjileri artık daha büyük bir hacme dağıtılabilir.Bu enerji dağılımı, gazların her birinin entropisini artırarak çözelti oluşumunu spontan bir süreç haline getirir.