Bitkiler birçok organizma için zengin bir besin kaynağı sunar, Bu da onları otçullar ve enfeksiyöz ajanlar için bir hedef haline getirir. Bitkiler, uygun bir bağışıklık sistemine sahip olmasa da bu saldırıları savuşturmak için bir dizi kurucu ve indüklenebilir savunma geliştirmiştir.
Mekanik savunma, bitkilerde ilk savunma hattını oluşturur. Kabuğun oluşturduğu kalın bariyer, bitkileri otçullardan korur. Sert kabuklar, dikenler gibi değiştirilmiş dallar ve değiştirilmiş yapraklar da otçulların bitkileri avlamasını engelleyebilir. Balmumu kütikülü, epidermis, hücre duvarı ve trikomlar gibi diğer fiziksel engeller, çeşitli patojenlerin istilasına direnmeye yardımcı olabilir.
Bitkiler ayrıca hem otçullara hem de patojenlere karşı savunma için terpenler, fenolikler, glikozitler ve alkaloidler gibi ikincil metabolitler şeklinde kimyasalların veya organik bileşiklerin üretimine başvururlar. Birçok ikincil metabolit toksiktir ve diğer organizmalar için öldürücüdür. Bazı spesifik metabolitler, zararlı kokular, itici tatlar veya alerjenik özelliklere sahip yırtıcıları itebilir.
Bitkiler ayrıca, aktif bölgeleri bloke ederek veya enzim konformasyonlarını değiştirerek patojen-proteinleri veya patojen-enzimleri spesifik olarak inhibe eden proteinler ve enzimler üretirler. Defensinler, lektinler, amilaz inhibitörleri ve proteinaz inhibitörleri gibi proteinler, patojen saldırısı sırasında önemli miktarlarda üretilir ve istilayı etkili bir şekilde inhibe etmek için aktive edilir.
Ek olarak, bitkiler ayrıca, hayvanlarda doğuştan gelen bağışıklık sistemine benzer şekilde, bir patojene önceden lokalize maruz kalma üzerine Sistemik Edinilmiş Direnç (SAR) mekanizması geliştirebilirler. Bu mekanizma, bitkilerin patojenlerin varlığını algılamasını ve patojen saldırılarına karşı savunma tepkilerini aktive etmesini sağlar.