Transpozisyon, çeşitli patojenler tarafından yaygın olarak, konakçı hücrenin genomunu ele geçirmek için kullanılır. Bu prosesi kullanan bir ölümcül patojen sınıfı, retrovirüs olarak adlandırılmaktadır. Bir retrovirüs, konakçı hücrenin dışındayken, bir lipit zarfı, çekirdek protein kılıfı veya bir kapsit olarak bulunur.Kapsit, viral proteinler ve enzimler ile üç ana protein tipini kodlayan bir dimerik RNA genomu içerir. Birinci protein tipi, viral partikülün çekirdek yapısını oluşturan, gruba özgü bir antijendir İkinci tip, spesifik konakçı hücre yüzey reseptörlerini tanıyan ve bağlanmayı sağlayan zarf proteinleri için kodlar. Son gruptaysa, bir ters transkriptaz enzimi, bir integraz ve RNaz H dahil olmak üzere genler ve kodlayıcı pol proteinleri bulunur.Retrovirüs bir hücreyi enfekte ederken, lipit zarfını konakçı hücre zarı ile birleştirir. Hücrenin içine girdikten sonra, protein kapsidi kaybolur ve viral ters transkriptaz, viral genomik RNA’yı, tek zincirli bir DNA’ya transkribe eder;bu da bir DNA-RNA dupleksi olarak viral RNA’ya bağlanır. Daha sonra, RNaz H, RNA şablonunu bozar ve ters transkriptaz, tamamlayıcı DNA zincirini sentezleyerek, viral genomun bir çift zincirli DNA kopyasını oluşturur.Sonra viral enzim integraz, konakçı DNA’yı böler ve proviral DNA’yı konakçı genomuna bağlar. Retrovirüsler, endojen veya eksojen olarak sınıflandırılabilir. Endojen retrovirüsler, patojenik değildir ve hücre içinde zararsız, yer değiştirebilen elemanlar olarak kalırlar.İnsan genomu, bu tür virüslerden 100 ila 1.000 kopya içerir. İkinci grup olan ekzojen retrovirüsler veya ekzovirüsler patojendir Bir hücreye girerler ve virüsün daha fazla kopyasını oluşturmak ve virüs tarafından kodlanmış proteinler üretmek için, konakçı hücrenin replikasyon ve translasyon mekanizmasını kullanırlar. Bunların iyi bilinen örnekleri arasında AIDS virüsü, T-hücresi lösemi ve Hepatit B sayılabilir.