Bir bitkinin ortamındaki yüksek tuz konsantrasyonlarının tetikleyebileceği tuz stresi, fotosentezi ve su ve besin emilimini etkileyerek bitki büyümesini ve mahsul üretimini önemli ölçüde etkileyebilir.
Bitki hücreli sitoplazma, ozmoz nedeniyle suyun topraktan bitkiye akmasına neden olan yüksek çözünür konsantrasyona sahiptir. Ancak, çevredeki topraktaki fazla tuz toprak çözünür konsantrasyonunu artırarak bitkinin su alma yeteneğini azaltır.
Yüksek sodyum seviyeleri bitkiler için zehirlidir, bu nedenle sodyum içeriklerini artırmak uygun bir seçenek değildir. Ancak, birçok bitki proin ve glisin gibi yüksek konsantrasyonlarda iyi tolere edilir çözünür iç düzeylerini artırarak orta tuz stresine yanıt verebilir. Hücre sitoplazması içinde ortaya çıkan artan çözünür konsantrasyonu, köklerin toksik sodyum seviyelerini almadan topraktan su alımını artırmasını sağlar.
Sodyum çoğu bitki için gerekli değildir, ve aşırı sodyum gerekli besinlerin emilimini etkiler. Örneğin, fotosentezi, protein sentezini ve diğer temel bitki fonksiyonlarını düzenleyen potasyum alımı, yüksek tuzlu koşullarda sodyum tarafından engellenir. Kalsiyum iyon taşıyıcıları düzenlenmesi ile potasyum alımını kolaylaştırarak tuz stresinin bazı etkilerini iyileştirici olabilir.
Tüm bitkiler tuza duyarlı değildir. Bitkiler tuzluluk toleransına göre halofit veya gliofit olarak sınıflandırılabilir. Halofitler tuza dayanıklı iken, glikolitler değildir. Yüksek tuz konsantrasyonlarını tolere etmek için, halofitler sodyum alımını azaltabilir, sodyumu bölebilir veya sodyum salgılayabilir. Recretohalophytes adı verilen küçük bir halofit grubu, saplarında ve yapraklarında tuz bezleri olarak adlandırılan özel epidermal bezlere sahiptir. Tuz bezleri komşu dokulardan fazla tuz alır ve bitki yüzeyine salgılar. Halofitleri inceleyerek, bilim adamları bitkilerde tuz tolerans mekanizmalarını ortaya çıkarabilir ve bu bilgiyi tuzluluktan etkilenen bölgelerde bitki üretimini iyileştirmek için potansiyel olarak kullanabilirler.